Doğamızı
tehdit edecek kadar çok ve çeşitli atık üretiyoruz. Ürettiğimiz
atıkların soluduğumuz havayı, içtiğimiz su kaynaklarını, toprakları ve
denizleri kirleten en önemli etkenlerden biri olduğunun farkında olmak
gerekir. Dünyamızda her yıl tonlarca plastik ve mikroplastik atık
nehirlere, denizlere ve okyanuslara ulaşıyor. Sanayi ve evsel kaynaklı
milyonlarca ton atık su gölleri, akarsuları ve yine denizlerimizi tehdit
ediyor. Atıklarımızı bertaraf edebilmek için geniş arazileri, çöpleri
depolamak veya atık su arıtma tesisleri kurmak için kullanıyoruz.
Gelişen
teknolojiyle beraber birçok sentetik ve kimyasal madde biz daha
tehlikeleri ve tehditlerinin farkına bile varamadan günlük yaşantımızın
bir parçası haline gelmeye başladı. Zaman zaman kanserojen etkisi ortaya
çıkan maddelere karşı satın aldığımız ürünlerin etiketlerini incelesek
de bu konuda bilinçli
ve duyarlı hareket edemiyoruz. Bununla birlikte doğamız ve sağlığımız konusunda güvenilir ürünleri kolayca ayırt ve tercih edebileceğimiz sistemlerin de yeterince bulunmadığını söyleyebiliriz.
ve duyarlı hareket edemiyoruz. Bununla birlikte doğamız ve sağlığımız konusunda güvenilir ürünleri kolayca ayırt ve tercih edebileceğimiz sistemlerin de yeterince bulunmadığını söyleyebiliriz.
Kişisel
bakım ürünleri, deterjanlar, giysiler, ev eşyaları hatta oyuncaklar
hemen hemen bütün kullandığımız ürünler çok çeşitli nitelikte hatta
bazıları tehlikeli kimyasal maddeler sınıfına giren kimyasallar,
plastik ve mikroplastik denilen çok küçük boyutlarda plastik parçacıklar
içerebiliyor. Evlerimizden çıkan çöpler ve atık sular kanalıyla bu kimyasallar, plastikler ve mikroplastikler artarak doğal ekosistemlere taşınmaya devam ediyor.
Doğa
düşmanı atıkları olan ürünlerin kullanım sonrası süreçte ekosistemlerde
meydana getirdiği tahribat ve bu ürünlerin atıklarının bertarafı için
gereken ileri teknolojik yöntemlerin maliyetleri göz önüne alındığında
üretimlerinin azaltılması, kısıtlanması ve yasaklanması yönünde tedbir
alınmasının gerektiği çok açıktır. Bunun yanı sıra tüketim
alışkanlarımızda meydana getireceğimiz değişimlerle doğa dostu ürünleri
tercih etmek, kullandığımız ev ve kişisel eşyaların atıkları konusunda
bilgi sahibi olarak çevresel riskleri azaltılmış ürünleri seçmek
gerekir. Böylece maliyetleri yüksek olan alternatif doğa dostu
ürünlerin pazar payının artmasına katkı sağlanabilir.
Doğada
uzun yıllar bozunmadan kalabilen, ekosistemlerde canlı yaşamını ayakta
tutan döngüleri tahrip eden ve sonuçları yaşam kalitemizi hatta
varlığımızı tehdit edebilecek düzeyde olan mikroplastik ve tehlikeli
kimyasal maddeler gibi atıklarla mücadele edilmesi kaçınılmazdır.
Öncelikli olarak bilimsel çalışmalarla doğal sistemleri tahrip eden
maddelerin yaygın kullanım alanı olan ürünlerde bu
maddelerin kullanılması mutlaka yasaklanmalıdır. Doğa dostu ürünler
teşvik edilmeli pazar payı artırılmalıdır. Çevresel etiket sistemleri
geliştirilerek doğa dostu ürünlerin tercih
edilebilirlik düzeyine katkı sağlanmalıdır. Üretirken doğamızdan
ürettiğimizi, tüketirken doğamızdan tükettiğimizi, atarken doğamızı
kirlettiğimizi sonuç olarak yeryüzündeki varlığımızı tehdit
ettiğimizi unutmayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder