Pages - Menu

26 Mayıs 2017

Sağlıklı gıda için sağlıklı toprak

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) girişimiyle 2015 yılı Uluslararası Toprak Yılı ilan edildi.
Toprak, yenilenebilir olmayan ve oldukça karmaşık bir yapıya sahip doğal kaynağımızdır. Toprak içindeki mineraller, organik materyaller, bakteriler, mantarlar ve solucanlar gibi canlılarla yaşayan bir sistemdir. Bilim insanları sadece Avrupa’da 10.000’den fazla farklı toprak çeşidi belirlemiştir. Yediğimiz besinlerimizin %95’i toprağın varlığına ve onun sağlıklı bir yapıda olmasına bağlı olarak üretilmektedir.
Yağan yağmur suları topraktan süzülerek temizlenir, minerallerce zenginleşir, yeraltı su kaynaklarımızı ve içme suyu havzalarımızı besler. Sel baskınlarının oluşmasını önler. İşlevlerini tam olarak yerine getirebilen toprağın bir hektarında yaklaşık 3750 ton su tutulabilmektedir.

Hayvanlar ve bitkiler öldükten sonra toprağın sağlıklı işleyen sisteminde yaşayan mantarlar ve bakteriler sayesinde hayata yeniden can verecek maddelere dönüşürler. Bu dönüşüm aynı zamanda yeryüzünü salgın hastalıklardan korur. Toprak solucanları ise organik materyali sindirerek onları besin elementlerine dönüştürürler ve toprak yüzeyinin zenginleşmesine fayda sağlarlar. Bazı durumlarda bir hektar toprakta beş tondan fazla yaşayan canlı bulunabilir. Bitki kökleri toprağı gevşeterek oksijenin toprağa nüfus etmesini sağlar ve böylece toprakta önemli ayrıştırma görevine sahip canlıların oksijeni sağlanmış olur. Bitki kökleri aynı zamanda toprağın erozyonla akıp gitmesini engeller. Toprakta bu faaliyetlerin meydana geldiği yaşayan en üretken yer toprak yüzeyidir. Sadece iki santimetrelik bir toprak yüzeyinin oluşumu için 500 yıldan fazla bir doğal süreç gerekmektedir.

Toprak karbon yutağı olarak iklim değişikliğinde de anahtar role sahiptir. Dünyamızdaki topraklar atmosferden iki kat, canlılardakinden üç kat daha fazla karbonu bünyesinde tutmaktadır. Okyanuslardan sonra en büyük ikinci karbon rezervidir. İnsanların fosil yakıtları tüketerek atmosfere saldığı ve iklim değişimlerine sebep olan en önemli gazlardan biri, karbondioksitin %20’si topraklar tarafından yutulur. Toprak bozulması iklim değişimlerine sebep olur, değişen iklimler ise daha fazla toprağın bozulmasına. Araştırmalar, son yıllarda sürdürülebilir olmayan arazi kullanımları ve uygulamalar nedeniyle toprağın da atmosfere karbon salınımına neden olduğunu gösteriyor. Üstelik bu salınım sanayi tesisleri ve ulaşımdan kaynaklanan karbon salınımlarını azaltma çalışmalarını tehdit edecek kadar yüksek oranda bir salınım.

Toprak yaşayan doğal bir ekosistemdir. Bu sistemi korumak için doğru arazi planlaması ve doğru tarım uygulamaları yapmak gerekir. Topraklarımızın gerçek değerinin farkında olmadan üzerini betonla kaplıyoruz, yanlış arazi ve tarım uygulamaları ile heba ediyoruz. Binlerce yılla oluşan bu denli değerli bir kaynağı betonla örtmemek, doğal yapısını bozmamak ve kirletmemek için toprağın önemini bilmek ve sürdürülebilir doğru arazi kullanım planlamaları yapmak zorundayız. Çocuklarımızın ve geleceğimizin bu topraklarda sağlıkla büyümesi ve yetişmesi için topraklarımıza sadece kırsalda değil şehirlerde de sahip çıkmamız gerekiyor.

Uluslararası Toprak Yılı kutlu olsun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder